Çocuklarınızı güvenli dijital iz bırakma konusunda yönlendirin

Çocuklarımızın dijital güvenlik sorunu, çoğu kez onlar daha doğmadan başlar. İnternette paylaşılan ultrason fotoğrafı, gebelik takibi, çocuk odası resimleri ve bir gülümsemenin eşlik ettiği tuvalet eğitimi fotoğrafı gibi tüm gönderiler, çocuğunuzun dijital izini oluşturur. Bu veriler, çevrim içi ortamda çok uzun bir süre saklanır ve bu verilerin çocuğunuz büyüdükçe silinmesi hemen hemen imkansız hale gelir.

Peki dijital ayak izi tam olarak nedir ve çocuğunuzun dijital yolculuğuna nasıl güzel bir başlangıç yapabilirsiniz?

Dijital ayak izi veya dijital iz, çevrim içi ortamdaki her bir eylemle oluşturduğumuz verilerdir. Bu bilgi izi, birçok şekilde büyüyebilir. Fotoğraf paylaşma, video eleştirileri yapma, yorum bırakma veya internet alışverişi gibi eylemlere ait tüm veriler toplanır ve saklanır. Fakat toplanan her veri aynı değildir. Pasif ve aktif dijital ayak izlerimiz vardır.

Peki dijital ayak izi neden önemlidir?

• Dijital ayak izi kalıcıdır. Bir şey çevrim içi yayımlandığında, bunu geri almak çok zordur. Yani, bu eylem kalıcıdır ve neredeyse kesinlikle bir yerlerde depolanır.
• Kişinin dijital itibarını oluşturur. Hoşumuza gitsin veya gitmesin, çevrim içi varlığımız kişiliğimizin bir parçasıdır ve insanlar bunu bizim hakkımızda gerçek bir bilgi kaynağı olarak kullanabilir.
• Çevrim içi içerikler her zaman herkese açıktır. Çevrim içi ortamda bir gönderi paylaşıldığında, diğer aktörler bunu kötü amaç için kullanabilir veya değiştirebilir.
• Dijital ayak iziniz dolandırıcılık için kullanılabilir. Bazı siber suçlular, en yaygın dolandırıcılık yöntemleri olan kimlik avı saldırısı ve kimlik hırsızlığı yapmak için kişilerin herkese açık verilerini ve dijital ayak izlerini kullanır.

Çocuklarınızın dijital ayak izini korumak için ne yapabilirsiniz?

Dijital ayak izi, günümüzde kaçınılmaz ya da en azından kaçınılması zor bir durumdur. Bir kişinin dijital ayak izi oluşturmaması için, internete bağlı hiç bir cihazı kullanmaması gerekir. Ancak, çocuklarınızın çevrim içi ve çevrim dışı geleceklerini daha güvenli hale getirmek için uygulayabileceğiniz birkaç yöntem var.

• Utanma duygusunu hatırlayın. Bunlar, çocuğunuz hakkında gönderi paylaşmadan önce göz önünde bulundurmanız gereken şeylerdir. Uzmanlara göre bir gönderinin uygun olup olmadığına karar verirken faydalanacağınız üç etken var: İçerik. Yorumlar. Kapsam. Kendinize şunları sorun: Tuvalet eğitimi fotoğrafını, internetteki tanımadığınız kişilerle paylaşmak uygun mu? Herkese açık bir ortamda çocuğumun kilosu ile ilgili yorum yapabilir miyim? Çocuğum, birkaç yıl içinde 30 fotoğrafını yayımladığım için ne hissedecek?
• İzin isteyin. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarınıza, başkalarıyla ilgili bir gönderi paylaşmak için izin istemenin zorunlu olduğunu öğretin. Çocuğunuz size bu izni veremeyecek kadar küçük olduğu için gelecekte çocuklarınızın rahatsız olabileceği sinir krizi geçirme videosu gibi gönderileri internette paylaşmadan önce bir kez daha düşünün. Bunun için size daha sonra teşekkür edeceklerdir.
• Gizliliği önemseyin. Hesaplarınızın gizli olduğundan ve yalnızca güvendiğiniz kişilerin arkadaş listenizde veya takipçileriniz olduğundan emin olun. Hesaplarınızın gizli olması sayesinde çocuklarınızın fotoğraflarının kötü amaçlarla kullanılması ve değiştirilmesi gibi birçok riskten kurtulmuş olursunuz.
• Çevrim içi güvenlik ve veri toplama hakkında çocuklarınızla konuşun. Çocuklarınıza, hayatın bir parçası olan internetin ne anlama geldiğini anlatın. Gizlilik ve güvenlik konularında onlarla konuşun.

Bu adımları uygulayarak sadece çocuklarınızı çevrim içi ortamda korumakla kalmaz aynı zamanda onlara küçük yaştan itibaren uygun çevrim içi davranış kurallarını ve doğru sınırlar koymayı öğretmiş olursunuz. Çocuklarınızın kendileriyle ve çevrim içi dünyayla sağlıklı ilişkiler kurmaları konusunda ebeveynleri olarak sizler sorumlusunuz. Günü gelip, sorumlu internet kullanıcıları olduklarında size yaptıklarınız için teşekkür edeceklerdir. Daha da önemlisi çocuklarınızla açık bir ilişki kurun, böylece çevrim içi ve çevrim dışı ortamdaki sorularını ve endişelerini sizinle rahatlıkla paylaşabilsin ve kendilerini güvende hissetsinler.