1. Sosyal medyayı, bir iletişim şekli olarak düşünün. Gönderi yayımlayarak çocuklar takipçileriyle iletişim kurar ve çevrim içi mesajlaşma uygulamalarında veya sohbetlerde de yabancı kişilerle etkileşime girerler. Ancak, çevrim içi olmanın getirdiği özgürlüğün (disinhibition) etkisiyle, internette kendilerini daha cesur hissedebilirler. Böylece daha fazla kişisel bilgi verme olasılıkları yükselir. Çoğu zaman ekranın diğer tarafındaki kişiyi görmenin bir yolu olmadığı için, çocuklar mimiklerini, el kol hareketlerini veya gerçek kişiliklerini ele verecek ipuçlarını anlayamazlar. Bu nedenle kurdukları iletişimin uygun olup olmadığını belirlemeleri daha zordur. Çocuklarınıza, çevrim içi ortamda iletişime geçtikleri kişilerin de birer insan olduklarını hatırlatın. Bu bilgileri başkalarıyla yüz yüze paylaşırlar mıydı? Yanıt “hayır” ise bu bilgilerin çevrim içi ortamda da paylaşılmaması en iyisidir.
Etkinlik önerisi
İletişiminiz nasıl olmalı?
Aşırı paylaşım yapma, bozuk bir iletişim türü sayılabilir. Bu yüzden, çocuklarınızın iletişim becerileri konusunda çaba göstererek farkındalık kazanmalarını ve çok fazla paylaşım yapmaktan kaçınmalarını sağlayabilirsiniz. Çocuklarınızdan mesajlaşma uygulamasına girip, farklı mesajlarını okumalarını isteyin. Bu mesajlar kulağa nasıl geliyor? Çocuklarınızın gönderdiği ve arkadaşlarından aldığı mesaj sayısı yaklaşık olarak aynı mı? Çocuklarınız, bir monologdan çok diğerleriyle bir diyalog kuruyor mu? Çocuklarınız, arkadaşlarının da düşüncelerini paylaşabilmesine fırsat veriyor mu? Yanıt “hayır” ise, çocuklarınız iletişimi dengelemek için çaba göstermelidir.
2. Her birimizin farklı sınırları var. Çocuklarınız, fotoğraflarını veya fikirlerini çevrim içi ortamda paylaşmakta rahat olsa da, bazı arkadaşları farklı düşünebilir. Bir resim veya yazılı bir metin olsun, bir gönderiye başka birini eklemeden önce çocuklarınız bu kişinin onayını almalıdır. Bu durum, yalnızca çocuklar için değil aynı zamanda ebeveynler için de geçerlidir. Başkalarının fotoğraflarını veya düşüncelerini onay almadan paylaşmak uygunsuz bir davranıştır. Çocuklar, iletişim konusunda herkesin farklı sınırları olduğunu da bilmelidir. Örneğin, bazı çocuklar sınav notlarını veya aile sorunlarını açıkça paylaşmaktan çekinmese de, diğer çocuklar bu tür konuları hiç konuşmamayı tercih edebilir. Çocuklarınıza, arkadaşlarıyla güçlü ilişkiler kurmayı ve aynı zamanda hem çevrim içi hem de çevrim dışı ortamda birbirlerinin sınırlarına saygı göstermeyi öğretin.
3. Çok heyecanlı, öfkeli veya duygusal mı hissediyorsunuz? Paylaşmak için bekleyebilirsiniz. Çocuklarınız, heyecanlandıran veya ajite eden bir olay yaşadığında düşüncelerini hemen paylaşmak isteyebilir. Ancak, duygusal haldeyken çocuklarınızın neyi paylaşmanın doğru olduğuna karar vermeleri zordur. Örneğin, çocuklarınız arkadaşlarıyla kavga ettiklerinde Facebook sayfalarında öfke dolu gönderiler paylaşmak isteyebilir. Sakinleştiklerinde, bu davranış için kendilerini suçlu hissedebilirler. Ancak çevrim içi yayımlanan şeyler, silindikten sonra bile orada kalabilir. Örneğin, birisi öfkeyle paylaşılan bu gönderinin ekran görüntüsünü alıp çocuğunuzun onayı olmadan bunu kaydedebilir. Çocuklarınızla birlikte, güçlü duygularla başa çıkmak için çevrim içi ilan etmek yerine başka yollar bulmaya çalışın.
Ebeveynler için öneriler
Büyük resmi görmeye çalışın
Çocuklarınız aşırı paylaşım yaptığında, bunun nedeni her zaman sosyal ve özel alan arasındaki sınırı tam olarak anlamamak değildir. Bazı durumlarda, aşırı paylaşım, ihtiyaç duydukları ilgiyi gösterme ve hatta yardımı isteme biçimi olabilir. Çocuklarınızın çevrim içi ortamda çok paylaşım yaptığını düşünüyorsanız çocuklarınızla yakın ilişki kurmaya çalışın. Çocuklarınız kendilerini iyi hissediyor mu? Çocuklarınıza bu durumla ilgili soru sorun ancak “Neden bunu yaptın?” gibi sorular sormaktan kaçının çünkü bu tür sorular, çocuğunuzun istenen şekilde davranmasını engelleyebilir. Bunun yerine yumuşak bir ses tonu ile durumu anlamaya çalıştığınızı gösteren sorular tercih edin: “Bu gönderiyi paylaştığında senin için önemli olan neydi? Bu gönderiyi paylaşma hedefin neydi? Bazen çocuklarınız aşırı paylaşım yaparak arkadaş edinebileceklerini düşünür veya sizden ya da arkadaşlarından ilgi beklediğini gösterir. Bu tür sorunlara onunla birlikte çözümler bulmaya çalışın.
4. Çocuklarınıza, başka şekilde paylaşım yapabileceklerini öğretin. Aile üyeleri, arkadaşlar veya ihtiyaç duyduğunda bir psikologla konuşabileceklerini bilmelerini sağlayın. Evcil hayvana sahip olmak, kendilerini değerli ve önemli hissetmelerine yardımcı olabilir, bu nedenle internette ilgi arama olasılıkları daha düşük olabilir. Son olarak, modası geçmiş gibi dursa da günlük tutmak da oldukça faydalı olabilir çünkü çocuklarınız günlük tutarak, çevrim içi ortamda herkesin görebileceği bilgileri paylaşmadan düşüncelerini etkili ve detaylı bir şekilde ifade etmeyi öğrenebilir.
Etkinlik önerisi
Paylaşım yapılabilen güvenli bir ortam
Çocuklarınızın duygularını paylaşacağı güvenli bir ortamı varsa, internette çok fazla gönderi paylaşma olasılıkları düşük olabilir. Örneğin, her akşam yemeğinden sonra ve hafta sonları düzenli olarak tüm aile üyeleri düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz. Psikolog Jarmila Tomkova’nın da önerdiği gibi, bir paylaşım “sandviçi” yaparak çocuklarınızın hem olumlu hem de olumsuz duygularını ifade etmelerini sağlayın. Her aile üyesi ilk önce o gün başardıklarını konuşup ardından yine o gün karşılaştıkları zorlukları anlatabilir. Sonra yine o gün içinde keyif aldıkları, onları iyi anlamda şaşırtan veya iyi hissettikleri olumlu bir durum hakkında konuşabilir. Ailedeki her bireye kendi düşüncelerini paylaşabilme fırsatı verilmeli ve diğerleri kendilerine konuşma sırası gelmeden bu paylaşıma fikirleriyle katkı sağlamalıdır. Böylece çocuklarınız, hem dinleyip hem paylaşmayı öğrenir ve güvenebilecekleri birçok insan olduğunu görür.
Aşırı paylaşım yapma, neden siber açıdan güvenli değildir? Ve hangi veriler gizli kalmalıdır? Yanıtlar makalenin birinci kısmında yer alıyor.