Teknoloji destekli sınıf neye benzer?
Sizin de bilmeniz gereken teknoloji konusuna girmeden önce, teknolojinin modern sınıfa nasıl uyum sağladığının anlaşılması gerekir. Birçok ebeveyn, sınıf teknolojisinin takılabilir projektör, taşınabilir stereo teyp ve belki de kişisel bir bilgisayarın ötesine geçmediği zamanları hatırlayabilir.
Bugün birçok öğretmenin sınıflarını yönetmek için okul tarafından verilen dizüstü bilgisayarları kullandıklarını fark edeceksiniz. Öğrencilerin sınıfta muhafaza edilen dizüstü bilgisayarlarda eğitimlerini sürdürdüklerini öğrenmek şaşırtıcı olmayacaktır. Bu dizüstü bilgisayarlar; akıllı tahtalar, medya oynatıcılar ve yazıcılar gibi diğer cihazlarla desteklenebilir.
Elbette bir de öğrencilerin kişisel akıllı telefonları var.
Her tür bağlantı
Bu cihazların hepsi olmasa bile bir çoğu, bir tür ağa bağlıdır. Education Superhighway’e göre, A.B.D.’deki okulların %99’u ölçeklendirilebilir fiber İnternet bağlantısına sahip ve 43 milyondan fazla öğrencinin İnternet bağlantısı var. Bu da öğrencilerin hem kişisel olarak hem de evde web sayfalarına, işbirliğine dayalı yazılım programlarına ve diğer uygulamalara erişmek için bu cihazları kullanabilecekleri anlamına geliyor.
Sınıfta yaygın olarak kullanılan teknoloji ve bunun güvenliğini sağlama
Ne yazık ki, teknoloji kullanan çocuklara kapsamlı güvenlik sağlamanın evrensel ve %100 yanılmaz bir yolu yoktur. Örneğin, sizin çocuğunuzun akıllı telefonunda uygunsuz web sitesine erişimin önlenmesi, arkadaşının akıllı telefonunda da önleneceği anlamına gelmez.
Peki sınıflarında teknolojiyi kullanırken çocuklarımızın güvende kalmasını nasıl sağlayacağız?
Daha genel düşünüldüğünde, birçok ebeveyn 1998 tarihli Aile Eğitimi Hakları ve Mahremiyet Yasası ve Çocukların Çevrimiçi Gizliliğini Koruma Yasası adlı yasadan haberdardır. Sınıfta kullanılan teknolojilerin bu yasalara uygun olması makul bir varsayım gibi görünse de bu durumu kurumunuza doğrulatmak akıllıca olabilir. Tüm bunların ötesinde, çocuklarınızın çevrimiçi güvenliğini sağlamak için en iyi bazı uygulamalar hakkında bilgi edinmenizi öneriyoruz.
Son olarak, çocuğunuzun günlük olarak kullandığı cihazların, yazılımların ve teknolojinin bir listesini yapın. Birçoğu şu beş kategoriden birine girecektir:
1. Dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar
Yukarıda bahsedilen Education Superhighway raporuna göre öğretmenlerin %87’si sınıflarında dijital öğrenimi her hafta defalarca kez kullandıklarını söylüyor. Birçok farklı tarz olsa da en yaygın olan üç cihaz vardır: dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar.
Okul tarafından verilen cihazlarda, kurumun erişimi izlemek ve içeriği kontrol etmek için kullanılan bir güvenlik ilkesi olduğundan emin olun. Buna ek olarak birkaç önemli sorunun yanıtını alın:
· Öğrenciler sınıfta ekran başında ne kadar süre geçiriyor? Bu süre çok mu fazla?
· Öğrenciler okuldayken İnternet’e erişmek, başkalarıyla iletişim kurmak ve hatta sınıf etkinliklerine katılmak için kendi cihazlarını kullanmalarına izin veriliyor mu?
· Çocukların cihazları eve getirmelerine izin veriliyor mu?
Bu sorulara verilen yanıtlar, bu cihazların güvenliğini sağlamak için ne kadar kapsamlı adımlar atmanız gerektiği konusunda belirleyicidir. Akıllı telefonlar gibi kişisel cihazlarda çocuğun okulda ve dışarıda cihaz kullanımını yakından takip etmek için bir mobil cihaz güvenlik çözümü kurmanız faydalı olabilir.
Sınıfta yaygın olarak kullanılan diğer cihazlar
· Akıllı tahtalar
· Akıllı TV ve medya akışı oynatıcılar (örneğin Apple TV)
· Spor takibi
· Hoparlörler ve kameralar
· Dijital mikroskoplar
· Yazıcılar ve tarayıcılar
· Projektörler ve belge kameraları
2. Öğrenim yönetim sistemleri
Ellerinin altındaki cihazlarla öğrenciler neye bağlanıyor? Bir öğrenim yönetim sisteminin en azından çocuğunuzun günlük sınıf deneyiminin bir parçası olduğunu fark edeceksiniz. LMS herhangi bir cihazdan ya da web tarayıcısından erişilebilen bir yazılım programıdır. Öğrenciler ve öğretmenler belgeler yüklemek ve bunlara erişmek, ev ödevi planlamak, ödevleri notlandırmak ve daha fazlası için bu sistemleri kullanır.
Reklamlar ya da istenmeyen e-postalar olmadığı ve güvenli erişim olduğu için bu araçların çoğu oldukça güvenli kabul edilir. Bununla birlikte, Google Classroom gibi platformların yönetmesi ustalık isteyen ve genelde öğrencilere uygunsuz mesajlar göndermek için bir alan yaratan mesaj panoları vardır. Çocuklarının LMS’lerinin güvenliğini sağlamak yerine, söz konusu olan mesajlar göndermek, dosyalar paylaşmak ve platformda etkileşimde bulunmak olduğunda, ebeveynler muhtemelen prensiplerden ve kabul edilebilir davranıştan bahsedecektir.
Yaygın öğrenim yönetim sistemleri:
· Canvas
· Schoology
· Classcraft
· Google Classroom
· Clever
3. E-posta
Neyse ki birçok mesajlaşma ve e-posta iletişimi LMS gibi daha kontrollü bir ortamda gerçekleşir. Ancak çocukların kendi e-posta adresleri olması, öğretmenler ve diğer öğrencilerle iletişim kurmak için bu adresleri kullanmaları alışılmadık bir durum değildir.
En önemlisi öncelikli olarak çocuğunuzu en iyi güvenlik uygulamaları ve e-posta kaynaklı tehditler hakkında eğitmenizdir. Örneğin, kimlik avı hırsızlığı e-posta güvenliğine yönelik en büyük tehditlerden biri olmayı sürdürüyor. Parolaların, kişisel bilgilerin ve hatta fotoğraflar gibi hassas medya dosyalarının paylaşılması, e-posta konusunda yaygın güvenlik açıkları arasındadır. Son olarak, birçok çocuk şüpheli ya da bilinmeyen dosyaları açmamaları gerektiğini bilmez. Onlarla bu konularda konuşun ve herhangi bir şeye tıklamadan önce ya da e-posta aracılığıyla bilgi paylaşmadan önce iki kez düşünmeleri ya da size danışmaları konusunda onları teşvik edin.
Ebeveynler için bir seçenek de çocuklarının e-posta hesaplarını ayarlamalarıdır. Gmail gibi yaygın kullanılan sağlayıcıların ötesinde, çocuklar için birkaç tümleşik koruma katmanı daha sağlayan e-posta sağlayıcılara göz atın.
4. Video, işbirliği ve sosyal öğrenme
Çocuğunuzun %100 yüz yüze, %100 uzaktan veya bu ikisinin bir arada kullanıldığı bir sistemde eğitim görüyor olması fark etmeksizin, muhtemelen video, işbirliği ve sosyal öğrenme teknolojisinin bir arada kullanıldığı bir sistem söz konusudur. Uzaktan eğitim yapmak için salgın süresince Zoom gibi video konferans çözümlerinden faydalanıldı ve bazı durumlarda Zoom, sınıfın kendisi oldu.
Birçok LMS, işbirliği ve sosyal öğrenim platformunda video, öğrencilerin çalışmalarını paylaşma, geri bildirimde bulunma ve hatta mesajlar gönderme yollarından biridir. Flipgrid ve Padlet gibi çözümler, sürecin tamamı eğitmen tarafından yönetilecek (ve video ağırlıklı olacak) şekilde, öğrencilerin çalışmalarını paylaşabildikleri ve diğerlerinin çalışmalarıyla etkileşimde bulunabildiği sosyal öğrenme platformlarına örnek olarak verilebilir.
Video, işbirliği ve sosyal öğrenme platformlarıyla ilgili iki öncelikli kaygı erişim ve yönetimdir. Bu platformlara erişimi kontrol etmek bir öncelik olmalıdır. Örneğin, Zoom sınıfları parola korumalı olsa da bu sınıflar Zoom baskını gibi şeylerden muaf değildir. Bu platformlarda paylaşılan, söylenen ya da gönderilen şeyleri yönetmek de zordur. Erişim ve paylaşım ile ilgili koruma önlemleri olduğu kadar, öğrenci etkileşimlerini yönetmek için kullanılacak güçlü özellikler sunan çözümler bulunmasını öneriyoruz.
5. Oyunlar
Son dönemdeki eğilimlerden biri de sınıfta oyunlaştırmadır. Okullar, sadece ders kitaplarına bel bağlamak yerine öğrencilerin sürece daha fazla katılmalarını sağlayan eğlenceli ve etkileşimli yazılım programlarını kullanmaya başlıyor. Gimkit ya da Kahoot! gibi çözümler, öğrencilerin katılım karşılığında puanlar ve rozetler kazandıkları, seviye atladıkları çeşitli oyunlar ve etkinlikler sunuyor. Bu platformlarla ilgili güvenlik kaygıları diğerlerine kıyasla çok daha az olsa da yine de ebeveynlerin farkında olmaları gereken modern bir sınıf teknolojisi söz konusu.
Uzun sözün kısası, farkında olun ve proaktif olun
Söz konusu olan modern sınıfta çocukların güvende kalmalarını sağlamak olduğunda farkındalık, savaşı kazanmanın yarısıdır. Modern sınıf teknolojisi listesi oldukça detaylı olsa da teknoloji baş döndürücü bir hızda değişmeye devam edecektir. Ebeveynler sadece olup bitenlere ve çocuklarının sınıfta kullandıkları şeylere ayak uydurarak çocuklarının güvenliğini sağlama yolunda uzun bir mesafe kat edebilirler.
Ayak uydurmanın ve farkında olmanın ötesinde, ebeveynler kendilerini ve çocuklarını İnternet’e bağlanma ile ilgili en iyi uygulamalar hakkında eğitebilirler. Teknoloji, cihaz ya da arayüz ne olursa olsun ve teknoloji ne kadar çabuk değişirse değişsin, bu en iyi uygulamalar geçerlidir.
Son olarak, ebeveynler çocuklarının cihazlarında güvende kalmalarını sağlamak için üretilen güvenlik çözümlerine güvenebilirler. Birçok okul, öğrencilerine verdikleri de dahil olmak üzere, kendi cihazlarının güvenliğini zaten sağlıyor. Ancak, ebeveynler öğrencilerin evde İnternet’e bağlanmak için kullandıkları kişisel cihazlara bir başka koruma katmanı daha ekleyebilir.
Yine çocukların sınıfa bağlı kalmalarını sağlamak, yüksek düzeyde öğrenmek ve güvenlik bu oyunun adıdır. Tüm dünya okula geri dönerken, bu kılavuz tüm bu üçünü elde etmenize yardımcı olacaktır.
