| Eğitim

Dengeyi bulmak: Çocuğunuzun güvenliğini sağlarken bağımsızlığını korumak

| 16 Aug 2024
Paylaş

Ebeveynler olarak hepimiz çocuklarımızın geliştiğini ve bağımsızlaştığını görmek isteriz, özellikle de dijital dünyayı kullanırken. Ancak özgürlüğü ve kendine güveni teşvik ederken kendimizi genellikle onların güvenliği konusunda sürekli endişeli buluruz. Çocuklarımızın keşfetme özgürlüğü ile onları olası zararlardan koruma ihtiyacını dengelemek oldukça zorlayıcı olabilir.

Bu yazıda çocuk psikoloğu Jarmila Tomkova ile çocuklarımızın bağımsızlığını geliştirmek ve doğal ebeveynlik endişelerimizi gidermek arasındaki hassas dengeyi keşfedeceğiz. Birlikte, çocuklarımızda özerklik duygusunu teşvik etmeyi, onların refahını sağlamak için güvenlik önlemlerini uygulamaya yönelik stratejileri inceleyeceğiz.

"Özgürlük ve güvenlik arasında sınırlar belirlemek sabit bir kavram değildir" diye açıklıyor Jarmila. "Bu çok bireyseldir ve çocuğun yaşına ve hazır olma durumuna bağlıdır. Bir yandan ebeveynin, çocuğun çevrimiçinde olduğu kadar çevrimdışında da güvende kalacağına güvenebilmesi ve bu konuda rahatlayabilmesi için bilgiye ihtiyacı vardır ancak diğer yandan çocuğun özgürlük duygusuna sahip olmasına izin vererek daha sonra işe yarayacak olan kendi karar verme süreçlerine olan güvenlerini de desteklememiz gerekiyor."

Jarmila, "Hayatta hiçbir şeyin %100 kesin olmadığını unutmamak önemlidir," diye vurguluyor. "Çocuğun internetteki her hareketini kontrol ederek güvende olduğundan tümüyle emin olsak da geleceğe yönelik tam güvenlikleri ve kendi kararlarını vermeye hazır olmaları farklı bir şekilde inşa edilir. Aynı şekilde, çok küçük yaşlardan itibaren tam özgürlük de iyi değildir. Sınırları ne zaman ve nasıl zorlayacağımızı belirlemek için çocukla birlikte çalışmamız gerekir."

Sınırlar yaşa özeldir

"9 yaşından önceki çocuklar, özellikle de anaokulları ve ilk okul sınıfları, dijital dünyanın ilk kullanıcılarıdır. Bu yaşlar, kontrol ve tam izlemenin sadece tercih edildiği değil aynı zamanda gerekli ve psikolojik olarak önemli olduğu yaşlardır" diye açıklıyor Jarmila. "Bilişsel sistemleri ve düşünceleri henüz bağımsız kararlar veremiyor ve neredeyse bir kullanım kılavuzu gibi rehberliğe ihtiyaç duyuyorlar. Çocuklar kendilerini kaos içinde sıkışmış hissetmemek için sınırlara ihtiyaç duyarlar."

"Sadece cihazlarını ne kadar kullanabilecekleri konusunda sınırlar koymak değil sağlıklarına ve psiko hijyenlerine katkıda bulunan "çevrimiçi etkinlik zaman dilimlerinin" zaman planlaması, aynı zamanda hangi saatlerde ve ne tür uygulamaları ve web sitelerini ziyaret edebileceklerinin yanı sıra kabul edilebilir içerik de gereklidir. Tıpkı onlara dişlerini nasıl fırçalamaları gerektiğini gösterdiğimiz gibi: Günde iki kez dişlerini fırçalamaları gerektiğini, diş ipi kullanmanın da iyi olduğunu ve gün boyu şeker yemenin çok faydalı olmadığını gösteriyoruz. Çocuk başlangıçta kurallardan hoşlanmayabilir ancak her gün hatırlatarak ve etkinlik boyunca onlara rehberlik ederek gözetimimizin giderek daha az gerekli olduğu bir alışkanlık haline gelecektir" diye vurguluyor Jarmila. "Çocuklara doğru çevrimiçi davranışları öğretmek, bir dizi kuraldan ziyade eylemler, videolar, oyunlar ve birlikte çevrimiçi alanın tadını çıkarmak yoluyla gerçekleşebilir."

Jarmila, "Çocuğunuza daha fazla özgürlük tanınmadan önce uygun kurallar vermek, onu gelecek olana hazırlamanın en iyi yoludur" diyor. "Çocuk biraz daha büyüdüğünde (erken ergenlik yılları, 10-13 yaş), paradigma değişmeye başlar. Başa çıkabileceklerini hissettiklerinde kendileri bile daha fazla özgürlük isteyebilirler. Onları dinlemek ve birlikte ilerlemek için mümkün olan en iyi yolu bulmak iyidir. Burada tam kontrolden izlemeye geçmeye başlarız; ebeveyn, çocuğun ihtiyaç ve isteklerini göz önünde bulundurarak çocukla yaptığı konuşmaya dayalı kurallar koyar."

Çocuk yetişkinliğe yaklaştıkça Jarmila şu tavsiyede bulunuyor: "Çocuğa güvenmek ve çocuğun tüm zamanını internette geçirmediğini, aktiviteleri olduğunu ve büyük bir sorun olmadığını bilmek en önemli şeydir. Sadece ciddi sorunların ortaya çıkması durumunda izleme yöntemine geri dönmek daha uygun."

İzleme ve kontrole geri dönme nedenleri

İlk yıllarda, bir çocuğun çevrimiçi davranışını tamamen kontrol etmek ve izlemek önemlidir. Büyüdükçe ve olgunlaştıkça onlara yavaş yavaş daha fazla özgürlük veririz ve bir hükümdardan ziyade bir rehber rolünü üstleniriz. Bunun yanı sıra kontrolü geri almanın gerekli ve faydalı olabileceği durumlar da vardır.

İzleme ve kontrole geri dönme nedenleri arasında şunlar yer alabilir:

  • Çevrimiçi alanın aşırı kullanımı
  • Diğer faaliyetlerin ihmal edilmesi
  • Çevrimiçi davranışlarında gizlilik
  • Çevrimiçi dünyalarının çevrimdışı dünyalarından daha büyük hale gelmesi

Jarmila, "Çocuk internette çok fazla zaman geçiriyorsa ve bu durum diğer faaliyetlerini ve kişiliğini etkiliyorsa belirlediğimiz kuralları tekrar gözden geçirmek ve bir çözüm bulmaya çalışmak önemlidir" diyor. "Eğer ciddi bir sorun varsa bir profesyonelle konuşmak bile iyi bir fikir olabilir. Özellikle küçük çocuklarda güvenlik araçlarının ve önlemlerinin kullanılması da faydalı olabilir ancak bazı durumlarda daha büyük çocuklar bile fayda sağlayabilir. Elbette daha büyük çocuklarda bu tür önlemlerden önce diyalog ve anlayışı şiddetle tavsiye ediyorum."

Özgürlüğün neden bu kadar önemli olduğu sorulduğunda "Bir sorun olmadığı sürece, çocuğu aşırı kontrol etmenin ve özgürlüğüne izin vermemenin yarardan çok zarar getirebileceğini vurgulamam gerekiyor. Bu durum onların ruh sağlığını, ilişkimizi ve özgüvenlerini etkileyebilir," diyor Jarmila. "Eğer dünyanın geri kalanıyla ilişki kuruyorlarsa ve sadece telefonlarıyla yaşamıyorlarsa onları kısıtlamak için hiçbir neden yok."

Çocuğu çok fazla kontrol etmenin riskleri

Ebeveyn-çocuk ilişkisi: Güven erozyonu, önemsizlik hissi, güç ve söz hakkı eksikliği, azalan öz değer, öğrenilmiş çaresizlik hissi ve bağımsız karar verme becerisinde azalma.

Sosyal etki: Akranlara uyum sağlamada zorluk, sosyal dinamikleri ve kültürü anlamada eksiklik ve sosyal entegrasyonda zorluklar.

Kendinize güvenin! İyi bir iş çıkardınız

Her şeyden önce yaptığımız her şeyin kendi güvensizliklerimizin üstesinden gelmek için değil çocuğun yararı için olduğunu ve olması gerektiğini anlamamız gerekir. "Yaptığımız hiçbir şey %100 olmayacaktır. Ben bu kuralı 70 olarak düşünmeyi tercih ediyorum. 70 yeterince iyidir; kendimizi ve çocuklarımızı ne kadar zorlarsak onlar için, bizim için ve ilişkimiz için o kadar az faydalı olur," diye açıklıyor Jarmila. "Ebeveynlerin, çocuklarına küçükken gösterdikleri kuralların ve yolların yeterince iyi olduğuna güvenmeleri gerekir. Onlar üzerlerine düşeni yaptılar. Artık kendi hayatlarını yönlendirmek çocuğa kalmıştır."

Hata yapmak çok insanidir ve çocuklarımız da tıpkı bizim yaptığımız gibi hata yapacaktır. "Evet, çocuğumuzun mücadele ettiğini, hatalar yaptığını gördüğümüz bir an gelebilir ancak bu bir fırsattır, dünyanın sonu değil. Onlara hatalarından nasıl ders çıkaracaklarını ve nasıl ilerleyeceklerini gösterin. Yanlarında olun ama onları zorlamayın. Bunun gibi durumlar her ikisi için de öğrenme fırsatı olabilir."

ESET Parental Control for Android ESET Parental Control for Android

İnterneti çocuklarınız için daha güvenli hale getirin

Android için ESET Ebeveyn Kontrolü

30 GÜN BOYUNCA ÜCRETSİZ DENEYİN

Aylık Bülten

Önerilen videolar

Dijital eğitim çocuğunuzun dijital güvenlik farkındalığını nasıl geliştirebilir?

Teknoloji ve internetten kaçınmanın imkânsız olduğu bir dünyada büyüyen çocuklarımız genellikle teknoloji meraklısı olarak görülür. Ancak gerçekten de düşündüğümüz kadar bilişim konusunda bilinçli midirler? Çocukların dijital eğitimine odaklanan girişimlerde yer alan Accenture'dan Alena Kanabová ile konuştuk. Çocuklarımızın becerilerinin gerçekte nasıl olduğuna ve bunları geliştirmek için hangi adımların atılabileceğine dair görüşlerine göz atalım.

Dengeyi bulmak: Çocuğunuzun güvenliğini sağlarken bağımsızlığını korumak

Ebeveynler olarak hepimiz çocuklarımızın geliştiğini ve bağımsızlaştığını görmek isteriz, özellikle de dijital dünyayı kullanırken. Ancak özgürlüğü ve kendine güveni teşvik ederken kendimizi genellikle onların güvenliği konusunda sürekli endişeli buluruz. Çocuklarımızın keşfetme özgürlüğü ile onları olası zararlardan koruma ihtiyacını dengelemek oldukça zorlayıcı olabilir.

TMI Uyarısı: Aşırı Paylaşım Gelecekteki Hayatınızı Nasıl Etkileyebilir?

Sosyal medya platformlarının bir bağlantı merkezi olduğu günümüz dijital çağında, özellikle çocuklarımız için aşırı paylaşımın sonuçlarını anlamak çok önemlidir. Çok sayıda sosyal medya platformunun ortaya çıkmasıyla çocuklar hayatlarını çevrimiçi ortamda giderek daha fazla paylaşıyor. Bazen yapmaları gerekenden veya istediklerinden daha fazlasını ortaya koyuyor ve bu da 'Çok Fazla Bilgi' (TMI) olarak bilinen bir fenomene yol açıyor. Kendimize sormamız gereken soru şudur: "Aşırı paylaşım çocuklarımızın gelecekteki yaşamlarını nasıl etkileyebilir?"