| Eğitim

Sorumlu Çevrimiçi Davranış: Siber Bilgili Çocuk Yetiştirmek

| 07 Dec 2023
Paylaş

Çoğu çocuk için çevrimiçi iletişim hayatlarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Arkadaşlarıyla çevrimiçi oyun oynuyor, hayran sayfalarında üyelik paylaşıyor ve sohbet ediyorlar. Gerçek hayatta olabileceği gibi çocuklarınız çevrimiçi ortamda da uygunsuz davranışlarla karşılaşabilir ve bu şekilde davranışlar gösterebilir. Doğru seçimleri yapmalarını nasıl sağlayabilir ve yanlış seçimler yapma ve yanlış seçimlerden kaçınma konusunda onlara nasıl rehberlik edebilirsiniz? Çocuk psikoloğu Jarmila Tomkova bu konudaki düşüncelerini bizlerle paylaştı.

Siber zorbalığı nasıl tanımlarsınız?

Genel anlamda zorbalık, iki taraf arasında güç dengesizliğinin olduğu, bir başkasına (bir bireye veya bir gruba) zarar veren kasıtlı ve tekrarlanan davranışlar olarak tanımlanır. Dijital dünyada ise işler biraz daha farklıdır. Çevrimiçi zorbalık daha hızlı yayılır ve zorbalığa tanık olan veya dahil olan kişi sayısı çok daha fazladır. Siber zorbalık, elektronik araçların kullanımıyla bir kişiye veya gruba kasıtlı olarak zarar vermektir. Siber zorbalık, sosyal medyanın veya çevrimiçi oyunların yanı sıra telefon görüşmeleri veya kısa mesajlar yoluyla da gerçekleşebilir.

Çeşitli siber zorbalık yolları vardır: Dedikodu yapmak, kişinin ismine ve itibarına zarar vermek, kişiye gözdağı vermek veya kişiyi tehdit etmek. Zorba, başkalarının paylaşabileceği çevrimiçi içerik oluşturabilir veya yalnızca ifadelerle yanıt verebilir; bunlar da siber zorbalık olarak kabul edilir. Zorbalık, diğerlerinin haberi olmadan, iki kişi arasında gerçekleşir veya asla gerçekleşmez, yani verilen zararı gören ve buna tepki göstermeyen herkes, siber zorbalığı meşrulaştırır ve siber zorbalığa katkı sağlar.

Çocuklar internette neden birbirine zorbalık uygular?

Çocuklar hem çevrimdışı hem de çevrimiçi ortamda saldırgan davranışlar da dahil olmak üzere sınırlarını, ilişkilerini ve davranışlarını keşfeder. Ancak çevrimiçi ortamın kendine has özellikleri vardır ve bazı açılardan çevrimdışı dünyaya göre daha risklidir; bu durum çevrimiçi iletişim için de geçerlidir. Çevrimiçi iletişimde empatik olmak çok daha zordur çünkü çoğu zaman eş zamanlı değildir, iletişim kurduğumuz kişinin yüzünü ve ifadesini göremediğimiz için kendimizi kimliksiz hissederiz. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, bu durum çevrimiçi iletişimde etkili olan ve insanların kendi davranışları üzerinde yeterince kontrol sahibi olmadıklarını hissetmelerine yol açan disinhibisyon etkisine neden olur. Kişinin sosyal kurallarla bağları azalır ve saldırganlık da dahil olmak üzere kişinin duygularını daha özgür bir şekilde ifade etmesine yol açar. Çevrimiçi iletişimde çocukların başkalarına ne kadar zarar verdiklerinin tam olarak farkında olmamalarının nedenlerinden biri de budur. Ayrıca çevrimiçi ortamın bizzat kendisinin siber zorbalığa neden olduğunu düşünmek doğru değildir. Siber zorbalık çoğunlukla çevrimdışı dünyada birbirini tanıyan çocuklar arasında meydana gelir. Yüz yüze ilişkiler gerginse ve çocuklar arasında gerilim söz konusuysa, bu etkileşim çevrimiçi dünyada zorbalığa dönüşebilir.

Çocuğunuz zorba mı? İşaretleri nelerdir?

Siber zorbalığın sinyalleri ergenliğin klasik belirtileriyle karıştırılabilir. Dolayısıyla çocuğunuzun hayatındaki değişikliklere ve neler yaşayabileceğine karşı dikkatli olmalısınız. Genel olarak zorba olan çocuklar daha sinirli ve çatışmaya açık olabilir. Yaşıtlarıyla kavga etme, küstah davranışlar ve tepkisellik görülebilir. Aynı zamanda çocuklar tuhaf tepkiler vermeye başlayabilir; örneğin odaya girdiğinizde telefon ekranını gizleyebilirler.

 

Çocuklar zorbalık gördüklerinde başkalarına da zorbalık göstermeye meyillidir.

  • Huzursuzluk
  • Gerginlik
  • Kararsızlık
  • İstikrarsızlık ve güvenlik eksikliği

 

Çocuğunuzun zorba olduğunu öğrendiniz. Nasıl tepki verirsiniz?

Tepkiniz hızlı, ölçülü ve net olmalıdır; davranışının doğru olmadığı çocuğa açıkça ifade edilmelidir. Öfkeyle aşırı tepki vermek ya da çocuğu ağır bir şekilde cezalandırmak iyi değildir. Psikolog, çocuğun gönüllü olarak hayırsever faaliyetlere dahil edilmesini tavsiye ediyor. Çocuk, zarar verdiği topluluk üyelerini, şehrin yerel topluluğunu veya huzur evini ziyaret ederek yardım edebilir. Nasıl bir sosyal projenin seçileceğine veya oluşturulacağına birlikte karar vererek, çocuğu sürece dahil edebilir ve ona saygı duyduğunuzu gösterebilirsiniz. Bu sayede çocuklar yararlı faaliyetlerde bulunmayı öğrenir. Hareketlerini kısmen de olsa düzeltir ve bu tür deneyimler onlara daha fazla empati kurmayı, aktif dinlemeyi ve başkalarıyla ilgilenmeyi öğretir. Daha sonra davranışlarını tetikleyen unsurları ortadan kaldırma konusuna değinin. Çocuğunuzun empati kurmasına yardımcı olun. Zorbalığa uğrayan kişinin nasıl hissetmiş olabileceği konusunda ayrıntılı olarak konuşun. Çocuk, karşısındakini ne kadar incittiğinin farkına bile varmayabilir. Ayrıca kendi hayatınızdan bir örnekler de verebilirsiniz; ister zorba olun ister zorbalığa uğrayın.

Psikolog bu konuda şöyle bir tavsiye de bulunuyor: "Telefonlarını altı ay süreyle yasaklamak gibi bir cezayı önermiyorum. Bunun yerine, çocukla konuşmaya çalışın, çocuğa nasıl farklı davranacağını gösterin, ona yeni bir yol gösterin, ona nasıl farklı, daha iyi tepki vereceğini öğretin." Konuyla ilgili çocukla açıkça konuşun. Öncelikle bunun nedenlerini öğrenin. Çocuğunuzla konuşun ve çocuğunuzu anlamaya çalışın. Çocuk yalnızlık, güçsüzlük, reddedilme veya kaygı duygularıyla mücadele ediyor olabilir. Onları anlamaya çalışmalı ve onlara bu konuda yardımcı olmalıyız.

Bu davranışın tekrarlamadığından nasıl emin olursunuz

Kurban ile iletişim halinde olun. Tomkova şunu tavsiye ediyor: "Ancak şeffaf olabilmek için bu iletişimi çocuğunuzun bilmesi gerekir." Ayrıca çocuğunuzun sosyal medyasını da takip edebilirsiniz, ancak yine şeffaf bir şekilde. Çocuğunuza duygularını ifade etmeyi ve duygularını anlamayı öğretin. Onlara öfkesini yönlendirmek için farklı yollar olduğunu gösterin; örneğin spor yaparak veya müzikle uğraşarak. Açıkça iletişim kurmayı ve şefkatli olmayı unutmayın. Çocuğunuzun kendisi de zor zamanlar geçiriyor olabilir mi? Aile içindeki büyük değişiklikler ya da çözülemeyen durumlar gibi tek başına üstesinden gelemeyecekleri bir durum mu yaşıyorlar? Tomkova bu konuda şöyle diyor: "Bir çocuk güçsüz hissettiğinde, bir şekilde bir güç kazanmaya çalışır." Son olarak, okul psikologu veya bir terapist gibi bir uzmanla görüşmeniz önemlidir. Çocuk için aile terapisinin mi yoksa bireysel seansların mı daha iyi olacağına siz karar verebilirsiniz.

 

Siber zorbalık nasıl engellenir

  • Çocuklarınıza dijital vatandaşlar olmayı öğretin.
  • Çocuklarınıza internetin olumsuz yanlarını anlatın (örneğin, disinhibisyon etkisini açıklayın).
  • Çocuklarınızı siber nefretin, siber zorbalığın ve trollemenin nasıl olduğu konusunda bilgilendirin.
  • Çocuklarınıza empatiyi, farkındalığı ve saygılı iletişimi öğretin.
  • Sınırlarını öğrenmeleri açısından çocuklarınızın kanunları bildiğinden emin olun.
  • Onlarla belirli siber zorbalık vakaları hakkında konuşun ve videolarla konuşmanızı destekleyin.
  • Çocuklarınıza çevrimiçi ortamda nasıl tepki vereceklerini öğretin - Seyirci olmaktansa, karşı çıkan biri olmanın daha iyi olduğunu anlamalarına yardımcı olun.

 

Aylık Bülten

Önerilen videolar

Dijital eğitim çocuğunuzun dijital güvenlik farkındalığını nasıl geliştirebilir?

Teknoloji ve internetten kaçınmanın imkânsız olduğu bir dünyada büyüyen çocuklarımız genellikle teknoloji meraklısı olarak görülür. Ancak gerçekten de düşündüğümüz kadar bilişim konusunda bilinçli midirler? Çocukların dijital eğitimine odaklanan girişimlerde yer alan Accenture'dan Alena Kanabová ile konuştuk. Çocuklarımızın becerilerinin gerçekte nasıl olduğuna ve bunları geliştirmek için hangi adımların atılabileceğine dair görüşlerine göz atalım.

Dengeyi bulmak: Çocuğunuzun güvenliğini sağlarken bağımsızlığını korumak

Ebeveynler olarak hepimiz çocuklarımızın geliştiğini ve bağımsızlaştığını görmek isteriz, özellikle de dijital dünyayı kullanırken. Ancak özgürlüğü ve kendine güveni teşvik ederken kendimizi genellikle onların güvenliği konusunda sürekli endişeli buluruz. Çocuklarımızın keşfetme özgürlüğü ile onları olası zararlardan koruma ihtiyacını dengelemek oldukça zorlayıcı olabilir.

TMI Uyarısı: Aşırı Paylaşım Gelecekteki Hayatınızı Nasıl Etkileyebilir?

Sosyal medya platformlarının bir bağlantı merkezi olduğu günümüz dijital çağında, özellikle çocuklarımız için aşırı paylaşımın sonuçlarını anlamak çok önemlidir. Çok sayıda sosyal medya platformunun ortaya çıkmasıyla çocuklar hayatlarını çevrimiçi ortamda giderek daha fazla paylaşıyor. Bazen yapmaları gerekenden veya istediklerinden daha fazlasını ortaya koyuyor ve bu da 'Çok Fazla Bilgi' (TMI) olarak bilinen bir fenomene yol açıyor. Kendimize sormamız gereken soru şudur: "Aşırı paylaşım çocuklarımızın gelecekteki yaşamlarını nasıl etkileyebilir?"