Bu durum, sosyal medya ve sohbet odalarında yaygın hale gelmeden çok daha önce belirli vücut tiplerini ve yaşam tarzlarını ön plana çıkaran geleneksel medya ile başladı. Kadın bedeninin standartları, her zaman nesneleştirme ve yargılama yoluyla tartışılmıştır. Ne yazık ki bu olgu yeni bir şey değildir ve nesillerdir genç kızlar filmlerde, dergilerde ve sosyal medyada verilen görüntüler dolayısıyla kendini yetersiz hissediyor. Günümüzde ise sosyal medya, gençlerin içerik tüketmek üzere en çok tercih ettiği alandır.
Stil sahibi değil misiniz?
Çilleriniz mi var? Saçınızın şeklinden memnun değil misiniz? Kalın bir beliniz mi var? Nasıl kıyafetler tercih ediyorsunuz? Yürüyüşünüz “çekici” değil mi?
Aklınız mı karıştı? Sonuna kadar haklısınız. Bunlar genç kızların sosyal medyada her gün karşılaştığı sorulardan sadece birkaçı. Bu akımlar, yalnızca fiziksel güzelliği değil, üretkenlik, sağlık ve beslenme akımlarını da içeriyor. Bu akımlardan bazılarına göz atalım ve bu akımlardan neden uzak durmamız gerektiğini birlikte görelim.
“That girl” (O kız) akımı
“O kız” akımı bilinen tüm sosyal medya platformlarında görülür, en iyi zamanları geride kalmış olsa da hala etkilidir. Bu akım kulağa hoş geliyor. Özellikle temiz gıdalar tüketmeye, üretken olmaya, egzersiz yapmaya ve hedeflere ulaşmaya odaklanan sağlıklı bir yaşam tarzını yansıtıyor. Tüm bunlar oldukça mükemmel ve sorun da işte tam bu noktada başlıyor. Bu terimi sosyal medyada arattığınızda, bu terimi tanıtan belirli bir insan tipiyle karşılaşıyorsunuz: “o kız”, isteyebileceği en yeni teknolojiye ve cihazlara sahip atletik, açık tenli, uzun saçlı bir kız. Burada resmedilen imaj ve verilen mesaj şudur; eğer “ona” benzemiyorsanız ve “onun” sahip olduğu şeylere sahip değilseniz, doğru yolda değilsiniz. Ve bu akım çok yaygın olduğu için sürekli olarak kendinizi yetersiz hissediyorsunuz.
“İnce bel” akımı
Evet, adından da anlaşılacağı üzere bu akım da olumsuz etkilere sahiptir. “Büyük Kalça” meydan okuması olarak da bilinen bu akım, kızların popüler bir şarkı eşliğinde ince bellerini göstermesini içeriyor. Bu akım ulaşılamaz bir beden imajını teşvik etmenin yanı sıra kızları ve kadınları cinsel obje haline de getiriyor. Bu akım genç kızlara küçük bir bele sahip olmanın önemli olduğunu ve başka vücut tiplerinin çevrimiçi ortamda kabul edilebilir olmadığı mesajını veriyor. Ve hayatlarını büyük ölçüde çevrim içi yaşayan genç kızlar bu durumda öz saygısını kaybedebiliyor ve gelecekteki gelişimi ve kişisel imajı üzerinde de olumsuz bir etki yaratabiliyor.
Vücut kontrolleri
Bu kavram tanıdık gelebilir. 2000’li yılların başında “aşırı zayıflık yanlısı” forumlarda yaygındı ve şimdi modern sosyal medyaya tekrar karşımıza çıktı. Akımı adından da anlayabiliriz. Akıma katılanlar genellikle aynı vücut tipine sahiptir ve vücutlarını farklı açılardan izleyicilere gösterir. Bu kişiler kendilerini OOTD (günün kıyafeti) videosu gibi maskeleyebilir ancak videonun başlığında sıklıkla #bodycheck (vücut kontrolü) bulunur. Sosyal medyada hashtag kullanımı çevrim içi anlamda çok yararlı ve aynı zamanda tehlikelidir; çünkü bu etiketler sayesinde, içerik türleri kullanıcılara tanıtılabilir veya kullanıcıların belirli bir şeyi ararken bu içeriğe ulaşmasını sağlar.
Kızlar tekrar ve sürekli olarak “ideal” vücut tipi imajıyla karşı karşıyadır ve bu da onların bir sonraki akımı denemelerine neden olabilir.
#What I eat in a day (Bir günde yediklerim)
Hayır, bu güzel görünen bir kahve ve pasta fotoğrafı değil, bunun yerine bir kızın o gün ne yediğini anlattığı bir videodur. Bu videolarda gösterilenler gerçekten yedikleri olabilir de olmayabilir de ancak bu videolarda her zaman sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve belirli bir vücut tipi tanıtılır. Bu durum izleyenler arasında karşılaştırmalara yol açar. Videodaki kıza benzemek istediklerinden, benzer yemekler yemeye çalışırlar. Ancak hepimizin farklı beslenme gereksinimleri ve egzersiz rutinleri vardır. Bu videolarda gösterilen yiyecekler ve kalori miktarı çoğu zaman gerçekçi değildir ve özellikle genç bir kızın büyüyen ve değişen vücudu için yararlı değildir.
Bunlar sosyal medyada oldukça popüler olan akımlardan yalnızca birkaçıdır. İçerik üreticiler, oluşturdukları içeriklerin herhangi birine zarar verebilecek potansiyele sahip olduğunu fark etmeyebilir.
İçerik üreticilerinin sorumlulukları nelerdir?
Bazı ünlülerin, influencer’ların ve içerik üreticilerin çok büyük bir takipçi kitlesi var ve bu nedenle hedef kitlelerini ve içeriklerinin onlar üzerindeki etkilerini göz önünce bulundurma sorumlulukları var. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, influencer’ların yarısından fazlasının sağlıksız yaşam tarzlarını desteklediğini ve amaçlanan “ilham verici içerikler” veya yaşam tarzı içerikleri yerine içeriklerinin aşırı cinselleştirmeye yönelik olduğunu ortaya çıkardı.
Birçok fitness influencer’ının veya yaşam tarzı içeriği üreten influencer’ların genel olarak sorunu, ortalama bir insanın elde etmesi imkansız olan bir mükemmellik örneği yansıtmasıdır. Bu içeriği görüntüleyen çocuklar, içerikte yansıtılan bu görünümü ve yaşama biçimini asla elde edemeyeceği için, hayatta başarısız olduğunu hissedebilir.
Potansiyel olarak zararlı bir içerik üreticiyi nasıl tespit edersiniz? Şunları yayımlayanlara karşı dikkatli olun
- Gerçekçi olmayan egzersiz programları ve yemek planları gösterenler
- Yalnızca pozlanmış fotoğrafları yayımlayanlar
- Fotoğraflarını düzenleyenler
- Endişeli ve sıkılgan hissetmenizi sağlayanlar
- Bilimsel destekten yoksun iddialarda bulunanlar
Çocuklarınıza kimi takip edeceklerini ve bu kişileri neden takip edeceklerini söyleyebilirsiniz
Çocuklarınızın internette takip ettiği içerik türlerini bilmek, bu içeriklerin onlar üzerindeki etkisini anlamak değildir. Dolayısıyla zararlı olabilecek içerikleri takip etmediklerinden emin olmanın ilk adımı, bir göz atmak, kendinizi eğitmek ve çevrim içi yaşamlarında yer almaktır. Çevrim içi deneyimlerinin güzelliklerini ve tehlikelerini konuşabilmek için bu dünyayı onlarla paylaşmanız gerekir. Ne öğrenebilecekleri ve nelere dikkat etmeleri gerektiği hakkında onlarla konuşun. Çocuklarınıza, internette gördüklerinin her zaman gerçek olmadığını, içerik üreticilerinin hayatlarının yalnızca küçük bir bölümünü paylaştığını ve sosyal medyanın çoğu zaman bu kişilerin işi olduğunu açıklayın.
Çocuklarınızın internette gördükleri şeylerin onlara ne hissettirdiğini size güvenle anlatabilmelerini sağlayın. Sorularına açıklık getiren, rehberlik sunan bir ebeveyn olun. Çocuklar için daha güvenli bir çevrim içi alan oluşturmanın önemini unutmayın.