Çocuklarımızın büyük bir parçası olduğu mükemmel ve mutlu hayatlarımızı internette paylaşma isteğine hepimiz ara sıra kapılabiliriz. Çocuklarınızın yılbaşında veya okulun ilk gününde yaşadığı mutluluğu hatırlayın. Bu mutlu anların fotoğrafını çekip sevdiklerimizle paylaşmak istemek çok doğaldır. İnternet ve sosyal medya, mutlu anlarımızı saklayabileceğimiz büyük kütüphanelere benzer. Ancak söz konusu çocuklarımız olduğunda bunu yapmak pek akıllıca olmayabilir.
Çocuklarınızla ilgili resimleri veya diğer gönderileri sosyal medyada paylaşmaya, “sharenting” deniyor.
Sosyal medya platformlarının hizmetlerini yalnızca 13 yaşından büyük kişilerin kullanmasına izin verme ilkesinden yola çıkarak, çocuğunuzu çevrim içi yayınlamadan önce iki kez düşünmelisiniz. Çoğumuz sosyal medya kullanmaya karar verdik ama çocuklarınız bu kararı vermemiş olabilir. Çocukların güvenliği ve refahı, ebeveynlerin en büyük önceliği olmalı ve çocukların dijital güvenliği de bundan ayrı düşünülmemelidir.
Ebeveynler, küçük yaşlardan itibaren çocuklarının fotoğraflarını sıklıkla paylaştığı için bugün doğan çocukların tarihteki en büyük dijital ayak izine sahip olacakları düşünülüyor. Tüm bu içerikler, heyecanlarını paylaşmak isteyen sevgi dolu ebeveynler tarafından yayınlanmış olsa da çocuğunuzu internette yayınlamanın riskleri vardır.
Çocuklarınızın fotoğraflarını çevrim içi ortamda paylaşmaktan neden sakınmalısınız? Bunun 6 nedeni:
1. Fotoğraflarınızı sadece takipçileriniz görmüyor
Sosyal medya hesabınızı gizli modda kullanıyor olsanız bile gönderilerinizi takipçileriniz ve çevrim içi arkadaşlarınız dışında daha birçok kişi görüyor olabilir. Bu yüzden bir gönderi paylaşmadan önce dikkatlice düşünmek önemlidir. En temel kural, bir fotoğrafa ait en ufak bir şüpheniz varsa, doğru olan onu paylaşmamaktır. Bir fotoğraf paylaşmadan önce rolleri değiştirmeyi de deneyebilirsiniz. Örneğin, fotoğraftaki kişi siz olsanız ve aileniz de bu fotoğrafı kendi arkadaşlarına gösterseydi utanır mıydınız? Yanıt evet ise, o fotoğrafı paylaşmamak en iyisidir. Çocuğunuzun müstehcen fotoğraflarını paylaşmaktan kaçınmanız gerektiğini söylememize gerek bile yok. Bir çocuğun çıplak bir şekilde bahçede koşarken çekilmiş masum bir fotoğrafı, kötü niyetli kişilerin eline geçebilir veya sonrasında çocuk için küçük düşürücü olabilir.
2. Çevrim içi paylaştığınızda, fotoğraf üzerindeki kontrolünüz azalıyor
Bir sosyal medya platformunda bir fotoğraf paylaştığınız zaman artık o fotoğraf, sadece size ait değildir. Bu platformların hüküm ve koşulları genellikle, bir görüntünün sunucularına yüklendiği anda, kullanıcının izni olmadan kullanmakta özgür olduklarını belirtir. Fotoğrafın telif hakkı sizde olsa da söz konusu fotoğrafı sunucularında tutan platform kullanım iznine sahip olur. Yani, söz konusu sosyal medya platformu fotoğrafınızı uygun gördüğü şekilde kullanabilir. Ayrıca takipçileriniz de gönderinin ekran görüntüsünü alıp sizin onayınız olmadan alaycı bir görsel oluşturmak için bunu istedikleri gibi kullanabilir. Bu yüzden hesabınızdan bazı gönderileri silmeye karar verseniz bile bu gönderiler internette kalmaya devam edebilir.
3. Farkında olmadan çok fazla bilgi veriyor olabilirsiniz
Bazen sadece mutlu bir anı paylaştığınızı düşünseniz de aslında düşündüğünüzden çok daha fazla bilgiyi istemeden açığa çıkarıyor olabilirsiniz. Örneğin, ultrason fotoğrafları, doğacak çocuğunuz hakkında özel bilgiler içeriyor olabilir veya çocuğunuzun okulda yaptığı çizim, okulun ismini içeriyor olabilir. Tüm bu bilgiler, mümkünse özel kalmalıdır çünkü söz konusu bilgiler, çevrim içi ortamda paylaşıldığı anda siber suçlular veya çevrim içi istismarcılar gibi kötü amaçlı aktörlerin eline geçebilir. Genel olarak, bir fotoğraf paylaşma isteği duyduğunuzda fotoğrafın arka planında özel kalmasını istediğiniz bir şeyin olmadığından emin olun.
4. Her gönderinin ardında bir meta veri vardır
Bazı sosyal medya platformları, fotoğrafınızın meta verisini alsa da bazıları almaz. Yani, istemeden sosyal medya hesabınızda sadece bir fotoğraf değil aynı zamanda konumunuz, bu fotoğrafı çekmek için kullandığınız cihazın türü vb. diğer bilgileri de paylaşıyor olabilirsiniz. Bu yüzden dijital suçlular, bu bilgileri kullanarak çocuklarınızın hangi okula gittiğini, nerede yaşadığını veya hangi okul dışı etkinliklere katıldığını öğrenebilir.
5. İzinsiz paylaşımlar uygunsuz veya yasa dışı bir davranış olabilir
Çocuklarınızın fotoğraflarını paylaşmak için onlardan izin almak, çocuklarınıza tercih yapabileceklerini ve çevrim içi ortamda bulunmanın getirdiği sonuçları öğretebilir. Çocuğunuzun arkadaşıyla olduğu bir fotoğrafı paylaşmak istiyorsanız o çocuğun veya ebeveyninin ya da yasal vasilerinin de iznini almalısınız. Bazı kişilerin fotoğraflarını izin almadan paylaşmak, bazı ülkelerde yasalara aykırı olabilir. Örneğin Fransa’da, çocuğunuzun bir fotoğrafını çevrim içi ortamda paylaşırsanız ve çocuklarınız da sonradan buna itiraz ederse 45.000 Euro para cezası veya hapis cezası ile karşılaşabilirsiniz. İtalya ve İspanya’da da benzer kanunlar bulunuyor.
6. Riskli alışkanlıklar edinmek istemezsiniz
Çocuğunuz için iyi bir rol model olmak istediğinizi kendinize hatırlatmak her zaman iyidir. Aşırı paylaşım yapmak ya da bir paylaşım şekli olarak sadece sosyal medyayı kullanmak, çocuklarınızda riskli davranışlara yol açabilir ve çevrim içi ortamda her şeyi paylaşmanın zararsız olduğu gibi yanlış bir fikir oluşturabilir. Roller değişse ve çocuğunuz, sizin özel hayatınızla ilgili anları kendi hesaplarında paylaşsa nasıl hissedersiniz, bunu düşünün. Çocuklarınıza sosyal medyayı sorumlu bir şekilde kullanmalarını, çevrim içi ve çevrim dışı ortamlarda duygu ve düşüncelerini güvenli bir şekilde paylaşmalarını öğrettiğinizden emin olun. Çocuklarınızla paylaşım yapmanın hem olası tehlikelerini hem de eğlenceli yanlarını konuşun.
Ancak en önemli kural ise çocuklarınızla açık bir iletişim kurmaktır. Küçük yaşlardan itibaren çocuklarınıza gizliliğin önemini ve çevrim içi ortamda bulunmanın ne anlama geldiğini öğretin. Çocuklarınızın kabul gördüğü ve hem çevrim içi hem de çevrim dışı ortamda kendilerini rahatsız eden durumlarla ilgili sizinle rahatça konuşabildiği güvenli bir ortam sağlamaya çalışın.
Çocuklarınız sosyal medya kullanıyorsa onların ESET Parental Control ile çevrim içi ortamda güvende olmalarını sağlayın. Sonuçta hem kendinizin hem de çocuklarınızın fiziksel ve dijital güvenliğini ciddi ve sorumlu bir şekilde sağlamak, vereceğiniz en doğru karar olacaktır.